Anaokulu mu, şiddet yuvası mı? Kameralar da çare olmuyor

İş hayatının gelişmesi, çekirdek aileler derken artık her köşe başında yasal olup olmadığı bilinmeyen anaokulları türemiş durumda. Birçok ebeveyn ise yakın veya uygun fiyatlı olduğu gerekçesiyle çocuklarını bu okullara emanet ederken, son günlerde kreşlerden gelen şiddet haberleri ise endişelere neden oluyor. Kreşlerde görev yapan bazı idareciler,  kameralara rağmen çocuklara şiddet uygulamaktan kaçınmazken, ailelere ise büyük görevler düşüyor. Uzmanlar, doğru kreş seçiminin önemine değinirken, Çocuk- Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Kendi sorumlulukları altındaki çocuklara şiddet uygulayan eğitimcilerin ruh sağlıklarının yerinde olduğunu söylemek imkansızdır” dedi. Kreş ya da öğretmeni seçme sorumluluğunun tek başına ailelere bırakılmasının doğru olmadığını anlatan Gökten, “Çünkü ailelerden psikopatolojisi olan insanları ayırt etmelerini beklemek doğru değildir” diye konuştu.

Uzmanlar, şiddetin çocuklarda ağır travmatik etkilere neden olduğunu belirtiyor. 

AÄ°LELER DÄ°KKAT

Gökten, ailelerin dikkat etmesi gerekenleri de sıralarken şöyle konuştu: “Öğretmenlerin öğrencilerle etkileşimi sırasında gergin ve sinirli ruh hali içinde olması, göz temasını az kurması, çocuklarla etkileşimi sırasında sabırsız ve tahammülsüz görünmesi gibi durumlar uyarıcı işaretlerdir. Çocukların okula gitmek istememesi, öğretmenini gördüğünde gerginleşmesi, ani sesler duyduğunda irkilmesi,  bedeninde oluşan iz veya morarmalar, uykuya dalarken zorlanma, korkarak uyanma gibi durumlarda aileler şiddetten şüphelenebilir.”

KRÄ°TERLERE UYULUYOR MU?

Avukat Kevser Yıldırım, kreş kurucusu olabilmek için olması gereken şartlar için şu bilgileri paylaştı: “Türkiye Cumhuriyeti uyruklu olması, en az ilkokul mezunu olması, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası almaması, devletin güvenliğine, topluma, kişilere karşı suçlar ile uluslararası suçlar ve hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan mahkûm edilmemiş olması gerekiyor.”

3 YIL CEZASI VAR

Çocuğun şiddet mağduru olması halinde, şiddeti uygulayan kişinin TCK madde 86 kapsamında yargılanacağını belirten Yıldırım, “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur” diye konuştu. 

KALİFİYE ELEMAN SORUNU 

Öte yandan ‘haberglobal.com.tr’ye bilgi veren; Özel Anaokulları Derneği Başkanı Murat Kuş ,se MEB ve Aile Bakanlığı’na bağlı kreşlerde kamera yasağı olduğunu hatırlatarak, “Hem okul hem de kurucu kendini korumak adına kamera koyuyor. Sıkıntı eğitimcilerden başlıyor, kalifiye eleman sorunumuz var. Bu şiddet gösteren anaokullarının çoğu isimsiz, düşük fiyatlı, mahalle arası yerler. Bu nedenle biz sadece evrakların değil, verilen eğitimin de denetlenmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Anaokulu mu, şiddet yuvası mı? Kameralar da çare olmuyor - Resim : 2
Avukat Yıldırım: “Öğretmenlerin,  çocuk gelişimi, anaokulu öğretmenliği, psikoloji gibi ilgili bölüm mezunları olması gerekiyor.”

RUHSAT SORGULANMALI

Ä°stanbul’daki kreşlerin aylık ortalama 15 bin TL olduğunu da sözlerine ekleyen Kuş, şu bilgileri aktardı: “Bu fiyat 4, 5 bin TL’ye düşüyorsa aileler düşünmeli. Kurumun ruhsatından kurucunun eğitimlerine kadar sorgulama yapılarak, öğretmenlerin lisans seviyesine bakılmalı. Şikayet gelirse bilgilendirme talep edebiliyoruz ancak denetim yetkimiz yok. Velilere psikolog ve avukat desteği sağlayabiliyoruz. Çocuk oyun evleri adı altında da çok yer var ve hepsini tek tek gezmemiz mümkün değil.”

sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Yorum yapın